5 Mart 2016 Cumartesi

Benimle Beypazarı Turu

Benimle Beypazarı turuna hoşgeldiniz :) Eğer Ankara'da yaşıyorsanız ve küçük bir hafta sonu kaçamağı arıyorsanız Beypazarı tam size göre! Kişisel aracınızla 1 saat 10 dk gibi kısa bir sürede yolculuğunuzu tamamlayabilirsiniz. İsterseniz toplu taşımayı da tercih edebilirsiniz. Etlik'teki eski garajdan ve Akköprü Migros önündeki metro durağından her saat kalkan otobüslerle kolay bir ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüsle 1 saat 45 dk süren yolculuğun ücreti 11 lira. Otobüs sizi merkezde bırakıyor. Öncelikle çarşısını gezmek akıllıca bir davranış gibi gözükmüştü bana. Takıya meraklıysanız Gümüşçüler çarşısı tam size göre :)




















Gümüşçüler çarşısında zevkinize göre pek çok takı, saat ve süs eşyası bulabilirsiniz. Biraz soluklanmak isterseniz çarşının önündeki meydandaki banklar sizi bekliyor.


Atatürk heykelinin bulunduğu bu parkta dinlenip gezi planınızı şekillendirebilirsiniz. Meydandan yukarı çıktığınızda Beypazarı'nın meşhur havucunu temsil eden büyük bir havuç heykeli sizleri bekliyor.


Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi Beypazarı denince akla ilk gelen şeylerden biri havuç :) Her köşede taze sıkılmış lezzetli havuç sularından bulabilirsiniz. Bu heykelden yukarı çıktığınızda pek çok sanat evi ve dükkanların bulunduğu çarşıya adım atmış olacaksınız. 


İkram edilen havuç lokumu, çikolatalı lokum, cezerye ve beypazarı kurusundan denemeyi ihmal etmeyin. Hepsi oldukça lezzetli. Ben boğazıma da biraz düşkün olduğumdan gezdiğim yerlere özgü yiyecekleri denemeyi asla ihmal etmem. Beypazarı'ndaki şirin restaurantlar ve dükkanlarda damak zevkine uyacak pek çok çeşit bulabilirsiniz. Gözüme çarpanlardan bir kaçını sizler için sıralıyorum: Beypazarı'na özgü, serçe parmağınız kalınlığında yaprak sarması, yoğurtlu kıymalı ve baharatlı ev makarnası olan Beypazarı cimciği, 80 katlı muhteşem ev baklavası ve lezzetli gözlemeleri… Deneyin, pişman olmayacaksınız. 




Midemizi mutlu ettikten sonra biraz da eğlenmenin vakti gelmiş demektir. Beypazarı'ndaki müzeleri gezmeye başlayabilirsiniz. Öncelikle çarşıdaki sanat evlerini gezdikten sonra yolun bitiminden kısa bir yokuş çıkarak "Yaşayan Müze"ye varabilirsiniz. Yaşayan Müze'ye giriş için 4-5TL gibi ufak bir ücret ödeyerek bilet alabilir ve üstelik bu biletle Türk Hamamı Müzesi'ni de ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.


Yaşayan Müze pek çoğumuzun bildiği "müze" standardından ve anlayışından biraz farklı bir müze. Girişte sizi yöresel kıyafetleri ve şivesiyle Keloğlan'ın annesi karşılıyor. Müzeye giriş için size anlatacaklarını dinlemelisiniz öncelikle. Sonrasında adım attığınız andan itibaren kültürümüze ait yaşatılması istenen pek çok sanat türüyle karşılaşıyorsunuz. Geç dönem Osmanlı mimarisi ve sanatını tam anlamıyla gözlemleyebilirsiniz. Gözlemlemekle kalmayıp belli bir ücret karşılığı uygulayabilir ve hatıra olarak saklayabilirsiniz. Ihlamur baskısı ve ebru sanatını deneyebilirsiniz. Ben meraklı olduğum için 10 TL karşılığında ebru sanatını denedim ve gerçekten çok keyif aldım. Tabi kendimi geliştirmem gerekiyor :)


Türklere ait bir gelenek olan kurşun dökme de bu müzede  uygulanıyor. 15 lira ödeyerek kurşun döktürebilir, üzerinizdeki nazardan kurtulabilirsiniz :) Zemin katta bulunan hediyelik eşya bölümünden sevdiklerinize çam sakızı çoban armağanı minik hediyeler alabilirsiniz. Mandaladan peçiçe pek çok geleneksel oyun da mevcut. Tamamen eski mimariyle döşenmiş bu tarihi binada üst katlara çıktıkça da sizi pek çok süpriz bekliyor. Osmanlı tarihine özgü eserleri sizlere anlatan yöresel kıyafetli görevliler bulunuyor. Müzenin adını vurgulamak için olsa gerek, sizi bir odada ağırlayıp masal anlatıp, bilmece sorup cevaplamanızı bekliyorlar. Masalınızı dinlerken lezzetli Türk kahvenizi yudumlayabilir, tarihin kokusunu içinize çekebilir ve keyifli zaman geçirebilirsiniz. Aşağı indiğinizde kurumasını beklediğiniz ebru kağıdınızı da almayı unutmayın :)

Yaşayan Müze'deki biletinizi atmayın çünkü Türk Hamamı Müzesi'ne bu biletle giriş yapabilirsiniz.



Türk Hamamı Müzesi'nden çıktığınızda hemen ilerideki Kent Tarihi Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz.


Bu müzeye giriş için 1-2 lira gibi cüzzi bir rakam ödeyerek bilet alabilirsiniz. Bu müzede ise ilk çağlardan günümüze kadar olan tüm tarihi seyirler, maketler, kalıntılar, dönem eserleri bulunuyor. Tarihe karşı özel bir ilginiz varsa tam size göre.

Son müze gezimizin ardından çarşıdaki şirin dükkanların arasından geçerek ve minik hediyelikler alarak günübirlik gezimizi tamamladık. Temiz ve bol oksijen dolu havayı içimize çekerek günün keyfini çıkardık. Otobüsün bizi indirdiği meydanın hemen karşısındaki ufacık gardan otobüse binerek Ankara'ya dönüş yoluna koyulduk. Sizler de bu güzel atmosferi solumak isterseniz bir Beypazarı turu yapabilir, hayatınıza farklı renkler katabilirsiniz. Bir sonraki turumda görüşmek üzere, benim penceremden bakmaya katıldığınız için teşekkür ederim :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder