23 Mayıs 2016 Pazartesi

Mis Gibi Bolu Havası...

Herkese Merhabaaaa :) Bol oksijenli ve keyifli bir mini gezi planlıyorsanız sıradaki durağımız Bolu! 

Bugün sizlere Bolu'da gezilecek yerler ve tadılmaya değer lezzetlerle ilgili tavsiyelerimi paylaşıyor olacağım. Ankara'dan Bolu'ya geçmeyi planlıyorsanız yolculuğunuz 188 kilometre, İstanbul'dan ise 263 kilometre sürüyor olacak. Naçizane tavsiyem toplu taşıma yerine kişisel aracınız ya da kiraladığınız bir araçla ulaşımınızı sağlamanız. Biz otobüs yolculuğunu tercih ettik ve biraz zorlandık diyebilirim :) Yolculuğumuz iki saat sürdü. 

Abant Gölü 

İlk durak olarak Abant Gölü'nü tercih ettik ve gardan otobüse binerek yarım saati biraz aşkın sürede ulaştık. Abant Gölü'nde indiğinizde karşınıza ilk çıkan Ziyaretçi Tanıtım Merkezi ve Tabiat Müzesi oluyor.


İçeride parka ait harita ve Bolu'ya özgü yerler hakkında broşürler bulabilirsiniz. Dondurulmuş hayvanlarla karşılaşmaya da hazırlıklı olun.






Müzeyi turladıktan sonra doğa harikası Abant'ta bol oksijenli bir yürüyüşe çıkabilirsiniz.


Buraya kadar gelmişken sucuk ekmek yemeden olmaz :) Her adımda karşınıza çıkan mangal köfte veya sucuk ekmeği mutlaka deneyin.


Sevdiklerinizle bol oksijenin ve mis gibi havanın tadını yürüyüş yaparak ve sucuk ekmeğinizi yiyerek keyifli şekilde çıkarabilirsiniz. Bolu'nun çikolatası Bolçi ve Bolu yazılı magnet ve hediyelik eşyalara göz atmak isterseniz çevrenize bakınmanız yeterli :)


Bolu Çarşısı

Abant'ta zevkli yürüyüşün ardından Bolu'nun çarşısına göz atmak isteyebilirsiniz. Ben alışverişi çok seven biri olduğumdan çarşıdaki küçük butiklerde kendimi kaybettiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Büyük şehirlerde görmekten sıkıldığımız bilindik markaların sıradan ürünlerinin aksine farklılık ve rahatlık arıyorsanız butiklerde vakit geçirmenize fayda var. Fiyatlarıysa oldukça ucuz. Bu fırsatı kaçırmayın derim :)




Eeee buraya kadar gelmişken Bolu gözlemesi yemeden olmaz :) Hemen çarşı meydanında Bolu Belediye binasının karşı köşesinde meşhur Kubbealtı Gözlemecisi bulunuyor. Gözleme diyip geçmeyin bu gözleme bildiğimiz gözlemelere benzemiyor. Lezzeti ise efsane :)




Teyzeler gözlemeleri yanınızda elleriyle açıyor. Restaurantın içinde yemeğinizin hazırlanmasını beklerken onları izleyebilirsiniz. Gözleme çeşidi oldukça bol, patlıcanlıdan kıymalıya, peynirliden patatesliye sekiz-on çeşit mevcut. Gözlemenizin içini seçtikten sonra sade yemeyi de tercih edebilirsiniz. Fakat bu gözlemeleri özel yapan yoğurtlu salçalı sosu. Naçizane tavsiyem, yoğurtlu kıymalı Bolu gözlemesini denemeden dönmeyin…


Gözleme nasıl olsa yoğurtlu, ayrana gerek yok dediğinizi duyar gibiyim:) Ama buranın bol köpüklü ayranı da bir başka. Denemenizde fayda var. Biz akşam yemeği için burayı tercih ettik fakat vaktiniz varsa Kubbealtı'nın muhteşem kahvaltısını da deneyebilirsiniz. Oldukça meşhur...

Mideme düşkün biri olduğum kadar çikolataya da düşkünüm. Eğer sizde öyleyseniz çarşıdaki Bolçi mağazalarından birine girip kendinizi ve sevdiklerinizi mutlu edebilirsiniz.


Günübirlik geldiğimiz için çarşıyı gezdikten sonra otogara yöneldik. Otobüs saatine kadar boş durmak istemedğimizden son bir saatimizi de garın hemen yanındaki 14 Burda AVM'de geçirdik. Ardından Ankara'ya dönüş yoluna koyulduk.



Saatlerimiz kısıtlı olduğu için gezi planımız bu şekilde gerçekleşti. Eğer siz bir-iki gün kalmayı planlıyorsanız sizler için diğer alternatifleri de sıralamak istedim. Tekrar Bolu'ya gitme fırsatı bulduğumda aşağıdaki yerleri gezmeyi ihmal etmeyeceğim şüphesiz :)


Yedi Göller Milli Parkı



Mudurnu




Bolu Kartalkaya



Benimle Bolu Kaçamağı bu kadar. Keşfedilecek yeni yerler ve lezzetler için takipte kalmaya devam edin ;)



























1 yorum: